Safra, karaciğerde sentez edilen ve safra kanalı ile onikiparmak bağırsağına aktarılan bir sıvıdır. Safra, günlük 1,5 litre kadar sentez edilir
Safra Kesesinde Taş Nasıl Oluşur?
Safra kesesi, normalde 50 mL kadar hacmi olan armut şeklinde bir organdır ve safra yollarından artan safrayı depolar. Bu esnada, safranın su kısmı emilir ve safra kıvamlı hale gelir. Zaman içinde safranın içinde kristaller oluşur ve bu kristaller birleşerek önce safra çamurunu ardından da safra taşlarını oluşturur.
Her Safra Kesesi Taşı Ağrıya Yol Açar Mı?
Hayır. Aslında toplumda her 7-8 kişiden birinde, ileri yaşlarda safra kesesinde taş oluşabilir ve bu taşlarında büyük çoğunluğu ağrıya ve hazımsızlığa yol açmaz.
Rakamsal olarak ifade etmek gerekirse, 40 yaş üzerinde toplumda -36 arasında değişen sıklıkta safra kesesinde taş vardır ve bu hastaların, yıllık olarak sadece %3’ünde safra kesesi taş nedeni ile iltihaplanır.
Safra Kesesinde Taş Olması Hangi Yakınmalara Yol Açar?
Karnın sağ üst kısmında ağrı hemen her hastada belirgindir. Bununla beraber, özellikle yağlı yemeklerden sonra oluşan karın ağrısı, bulantı ve hatta bazen kusmaya yol açabilir. Genellikle ağrı 1 saat içinde başlar, 3-4 saat devam eder ve 2 saat içinde geçer. Safra koliği olarak adlandırılan bu tablo, bazen gastrit ve mide ülseri gibi durumlarla karışabilir veya hasta böbrek taşı düşürüyor zannedilebilir. Eğer bu yakınmalara iştahsızlık ve ateşte eşlik ediyor ise safra kesesinin iltihaplandığından şüphelenilir. Bu durumda hastada sarılık gelişir.
Karın Ağrısı Ve Diğer Yakınmalarım Var , İlk Ne Yapmalıyım?
Bu tabloda olan hastalarda muayene neticesinde eğer safra kesesinde taştan şüpheleniliyor ise ultrasongrafi %90’ın üzerinde tanısal doğruluk oranı ile ilk yapılması gereken tetkiktir.
5F Nedir?
Female, forty, fatty, fertile, fair, yani İngilizce olan bu kelimelerin baş harfleri alınarak oluşan 5F, safra kesesi taşlarının, 40 yaş üzerinde, doğurganlığı fazla olan şişman sarışın kadınlarda daha sık rastlandığını ifade eder.
Safra Kesemde Taş Tespit Edildi, Tedavi Olmam Şart Mıdır?
Kanıta Dayalı Tıp ve iyi klinik uygulama prensipleri doğrultusunda, bu soruyu cevaplamak için önce hastanın yakınmalarının olup olmamasına bakılır, yani; eğer hiç bir yakınması yok iken check-up programında yapılan bir ultrasonografik incelemede safra kesesinde taş tespit edilmiş ise ve hastanın hiç bir şikayeti yok ise, taş 1 cm’den küçük ise hasta ameliyat edilmeye bilir?
Hangi Durumlarda Mutlaka Safra Kesesi Taşları Ameliyat Edilir?
Uzun zamandan beri safra kesesinde taşı olduğu bilinen ve tekrarlayan defa iltihaplanan ve bu sebeple safra kesesi görev yapamaz hale gelen hastalarda da ameliyat kaçınılmazdır.
Safra Kesemde Taş Var Ve Ameliyat Olmak İstemiyorum? Ne Yapmalıyım? Birde Ne Sakıncası Var mı? Ameliyat Olmamamın?
Safra kesenizde taş var ve bu taşlar sizde yağlı yemekler sonrasında ağrıya sebep oluyor ise, yağdan fakir bir diyet ile hayatınızı idame ettirebilirsiniz. Ancak bu uygulama, safra kesesinin iltihaplanmasını engellemez ve günün birinde safra keseniz taş nedeni ile iltihaplanır ise, ki bunun oranı yıllık %3’tür, o zaman acil şartlarda ameliyat olmanız gerekebilir. Ayrıca bir önemli risk de, safra kesesindeki taşlar ana safra kanalına düşebilir ve safra yollarını tıkar. Böylesi bir durumda, sarılık tablosu oluşur, pankreas hasar görebilir. Ana safra yolları mikrobik iltihabı kolay tedavi edilemeyen bir hastalık olup, uzun süreli hastanede yatmayı gerektirebilir.
Safra Kesemde Taş Değil Çamur Var, Ne Yapmalıyım?
Safra kesesinde çamur olması, ve bu çamurun iltihaplanması da safra kesesinde taş oluşması ile aynı perspektifte değerlendirilir. Safra kesesinde çamur olan ve ameliyat edilmeyen semptomatik hastalarda bilinmelidir ki pankreasın iltihaplanma riski daha yüksektir.
Hamileyim ve Safra Kesemde Taş/Çamur Tespit Edildi, Ne Yapmalıyım?
Safra kesesi ve safra yolları gebelikte tembelleşir, çapları genişler. Gebelikte, östrojen ve progesteronun etkisi ile safra kesesinde çamur oluşma sıklığı artar. Bu durumda, hastanın hangi üç ayda olduğu önemlidir. İlk üç ayda ise hastanın karın ağrısı, bulantı, kusma gibi yakınmaları çok ise hastaneye yatırılır ve safra kesesinin iltihaplanma olasılığı araştırılır. Bu dönemde genellikle ilaç ile tedavi edilir ve hastanın ameliyat gerekçesi, ameliyatın anne ve çocuk üzerindeki riskleri göze alınarak değerlendirilir. İkinci üç ay döneminde safra kesesinin taşlarının mikrobik iltihaplanmasında da benzer yol izlenir ancak bu dönemde safra yollarında genişleme belirgindir ve bu tablo enfeksiyon riskini arttırır. Son 3 ayda olan safra kesesi taş tespiti herhangi bir yakınmaya yol açmıyor ise ve taşlar küçük ise doğuma kadar beklenir. Eğer iltihaplanmış bir safra kesesi söz konusu ise hasta mutlaka hastaneye yatırılarak tedavi edilir.
Safra kesesi ameliyat Riskleri Nelerdir?
Her ameliyatta olduğu gibi, ameliyat riskleri, hastaya ait riskler ve cerrahi müdahaleye ait riskler olmak üzere 2 ana başlık altında incelenir. Hastanın nerede, nasıl kim tarafında ameliyat edildiğinden bağımsız olarak, eşlik eden tansiyon, şeker, kalp, akciğer, böbrek hastalıkları gibi bazı ek sorunlarının olması hastaya ait risk oluşturan nedenlerdir, lakin bunların hiç birisi ameliyata mutlak engel değildir. Diğer taraftan, yapılacak olan ameliyata bağlı olan risklerin başında hastalığa eşlik eden enfeksiyonun olup olmaması belirleyicidir. Örneğin iltihaplanmış bir safra kesesinin ameliyatı, iltihaplanmamış olana göre daha risklidir. Ayrıca, tüm bu unsurlardan bağımsız olarak, her laparoskopik ameliyatta olabildiği gibi, içi boş organ yaralanması hemen her hastayı bekleyen bir risktir. Ancak bu risklerin %3’ün altında karşılaşıldığımda bilinmeli ve çoğu yaralanmanında ameliyatta onarıldığı ve genellikle de herhangi bir soruna yol açmadığı bilinmelidir.
Ameliyatı Acil Mi Olmalıyım? En İdeal Zaman Nedir?
Eğer safra kesenizde, yaşamınızı tehdit edebilecekleri düzeyde bir iltihaplanma ve kesenin viabilitesinin kaybı söz konusu ise, safra kesesinin delinmesi riski var ise acil şartlarda ameliyat edilmelisiniz. Ancak bu tablonun günümüz pratiğinde çok nadir olduğunu bilmelisiniz. İltihaplanmış safra kesesi, mutlaka hastanın hastaneye yatırılmasını gerekli kılar. Önce hastanın yemek yemesi kısıtlanır, damadan sıvı, elektrolit ve antibiyotik tedavisine başlanır. Bu yöntemde hastaların büyük bir kısmında klinik düzelme sağlanır. Safra kesesinin iltihaplanması mutlaka cerrahi tedavi gerektirir. Ancak ameliyatın zamanlaması konusunda farklı görüşler vardır. Benimde kabul ettiğim yaygın kabul gören görüş, hastanın genel durumu düzeldikten sonra en kısa sürede laparsokopik safra kesesi ameliyatı yapılmasıdır ve bu süre 48-72 saati aşmamalıdır. Bu sürenin aşıldığı hastalarda istenmeyen durumların (komplikasyonların) artabileceği bilinmelidir. Erken dönemde ameliyatın yapılması, kısa dönemde kesin tedavinin yapılması avantajını sağlar. Hastanede yatış ve işe dönüş zamanı kısadır, maliyeti düşüktür. İkinci bir kez hastaneye yatışı gerekliliğini ortadan kaldırır. Başlıca sakıncası ise, iltihaplanmış safra kesesinin laparoskopik olarak ameliyat edilememe riskidir ve bu günümüzde -15 arası değişen bir olasılıktadır. İltihap ve buna bağlı karın içi yapışıklıklar laparoskopik ameliyata izin vermeyebilir ve böylesi durumda ameliyat açık yöntem ile yapılabilir.
Bazı cerrahlar ise iltihaplanmış safra kesesinin tedavisini yine hastanede yatarak ancak antibiyotik ile yapmakta ve kalıcı çözüm olan ameliyatı 6 hafta sonrasına ertelemektedir. Daha az kabul gören bu görüşün en önemli avantajı, laparoskopik başlanıp laparoskopik olarak devam edilme oranı çok yüksektir ancak 2. bir kez hastaneye yatışı gerekli kılar ve ertelenen bu 6 haftalık süre içinde yeni bir safra kesesi iltihabi atağının gelişme riski bulunabileceği de akılda tutulmalıdır.
Özetle, karşılaştırmalı yapılan çalışmalarda ve meta analizlerde; erken dönemde ilk yatışta safra kesesinin laparoskopik olarak ameliyat edilmesinin güvenli bir yöntem olduğu belirtilmekte ve ilk 48-72 saat içinde ameliyat edilmesi hedeflenmeli eğer bu mümkün değil ise ameliyat 6 hafta ertelenmelidir.